Değerler Eğitimi

Sınavlarda Çıkan Kavramlar 1

Sınavlarda Çıkan Kavramlar

Sınavlarda Çıkan Kavramlar

  • Adaptasyon: Uyarlama
  • Anonim: Yazanı, yapanı, söyleyeni bilinmeyen
  • Adapte: Uyarlanmış
  • Anormal: Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz
  • Ağdalı: 1. Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşan (deyiş).
  • Asgari: En az, en aşağı, en düşük, en alt “
  • Ahenk: Uyum, düzen“Şiirlerde ahenkli bir söyleyiş vardır.”
  • Aşamalı durum: Bir olayın veya durumun giderek değişmesi
    “Bu derenin suyu giderek azalıyor.”
  • Akıcı: Sürükleyici olma, okuyanı sıkmama “Bu akıcı kitabı tüm çocuklara öneriyorum, bir solukta bitireceklerdir.”
  • Azami: En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik)
    “Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum.”
  • Aktüel: Güncel
    “Sağlık ile ilgili aktüel haberler ilgimi çekiyor.”
  • Azımsamak: Bir şeyin umulduğundan az olduğu yargısına varmak, az görmek, az bulmak.
    “Bu kadar düşük bir maaşla burada çalışamam.”
  • Alafranga: Batı tarzında, Türk geleneklerine uygun olmayan
    “Fakat onun Türk ve Müslüman dostları hep alafranga ve zengin bir âlemde yaşarlardı.”
  • Bağdaşmak: Anlaşmak, uzlaşmak, uymak “Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor.
  • Alaturka: Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun “Alaturka, eski tahta kapısının dışarıdan da içeriden de çengelleri var.”
  • Basmakalıp: Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, klişe “Kimi daha da iyi söylenebilecek basmakalıp fikirleri piyesleştirdiğinden dem vurdu.”
  • Anlatı: Hikâye etmek
    “Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır.”
  • Çağrışım: Bir düşünce, görüntü vb.nin bir başkasını hatırlatması
    “Doğru düşünmek çağrışımların rastgele gidişine karşı koymaktır.”
  • Beden dili: Duygu ve düşüncelerin yüz ifadesi, beden duruşu vb. yollarla anlatıldığı iletişim biçimi, vücut dili.
    “Beden dilinden sinirli olduğu anlaşılıyordu.”
  • Çelişki: Sözlerin veya davranışların birbirini tutmaması, tenakuz, paradoks:
    “Çelişkileri salt geleneklerin, törenin, eğitimin bir sonucu saymışızdır.”
  • Beğeni: Güzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, zevk
    “Kadınlar hoşgörü ve beğeniyle dansı alkışlarlar.”
  • Çeşni: Çeşit, tat, hoşa giden özellikler, farklılık
    “Bu taşçılar topluluğunun tadını, çeşnisini başka hiçbir yerde bulamazlardı.”
  • Beklenti: Gerçekleşmesi beklenen şey “Ondan beklentimi çarçabuk unuttum.”
  • Dejenere: Yozlaşmış, aslını koruyamamış “Afrika’daki diller zamanla dejenere olmuştur.”

Sınavlarda Çıkan Kelimeler

  • Betik: Yazılı olan şey, kitap, mektup, tezkere, pusula
    “Kanılarımız, rengimiz, görüşümüz betikte belirecek.”
  • Diksiyon: 1. Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi
    “Müfredat programlarında kıraat yani diksiyon dersi yok.”
  • Biçem: Üslup, tarz, anlatım biçimi
    “Bu küçük köy evini, nasıl bana benzeyen bir
    biçemde döşedim!”
  • Devinim: Hareket, eylem, durağan bir noktaya göre devinmekte olan bir nesnenin durumu
    “Dünya’nın biri kendi, öteki Güneş çevresinde olmak üzere iki devinimi vardır.”
  • Bilinç Akışı (Edebiyatta): Kişinin aklından geçenlerin birinci kişi ağzından yansıtılması
  • Dikte etmek: Bir düşünceyi zorla kabul ettirmek
    “Benimsemediğim düşünceyi bana hiç kimse dikte ettiremez.”
  • Burjuva: İmtiyazlı, seçkin, soylu
    “Burjuva bir aileden doğmuş, bir fabrikatörle
    evlenmiş.”
  • Dingin: Durgun, hareketsiz, sakin “Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik
    içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi.”
  • Çağdaş: 1. Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
    “Daha sonrakileri ve Necip Fazıl’ın çağdaşlarını konuşmak üzere bugünkü sohbetimize son verdik.”
    2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, uygarca, asri, modern:
    “Sadece toplumsal olmakla kalmayıp uluslararası ve evrensel de olan çağdaş şiirin önemi de bence buradadır işte.”
  • Dolaylı Anlatım: Başkasından alınan sözün, cümledeki yargıyı değiştirmeden, kendi sözcüklerimizle aktarılması
    “Atatürk hayatta en gerçek yol göstericinin ilim olduğunu söylemiştir.”
  • Dinleti: Bir topluluğa bir şeyler anlatmak, konser
    “Dönem sonunda şiir dinletisi yapmayı planlıyoruz.”
  • Dramatik: Acıklı, içinde gerilim, çatışma vb. olaylar bulunan, insan ilişkileri ile gelişen (eser, olay)
    “Hadiseler gösteriyor ki dramatik neticelerine rağmen her şey komik bir zemin üzerinde cereyan ediyor.”
  • Dipnot düşmek: Eklemek, açıklama yapmak “Bu konuyla ilgili ayrıca dipnot düşeceğim.”
  • Duyar(lı)(lık): Hassasiyet
    “Çevre sorunlarına karşı duyarlı olmamız gerekir.”

Değerler Eğitimi

Sınavlarda Çıkmış Atasözleri ve Anlamları

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.