Dostluk Konulu Hikaye Örneği
Dostluk Konulu Hikaye Örneği
Dost Dediğin
Hükümdarın biri bir gün, dost olan komşu ülkenin hükümdarının ve ona bağlı halkın zekiliğini ve bilgeliğini anlamak, ölçmek için onlara veziri ile bir hediye gönderdi. Bu hediye, dışarıdan baktığınızda tıpkısı ve ağırlıkta hiçbirinden farksız, altından yapılmış üç insan heykeliydi. Hükümdarın komşu ülkenin kralından isteği bu heykellerden hangisi daha kıymetli olduğunun bulunmasıydı.
Kral hediyeleri aldıktan sonra ülkenin yöneticileri ve ileri gelenlerinden oluşan meclisini topladı. Önce kendisi kimseye söylemeden heykelleri tek tek inceleyerek aralarındaki farkı bulmaya çalıştı. Fakat ne çare ki bulamadı. Üçü de tıpkısının aynısıydı. Daha sonra da vezirler ve diğer saray mensupları teker teker aynı şeyi yaptı. Ama sizin de tahmin edeceğiniz gibi hiçbirisi heykeller arasında bir fark göremedi. İşin içinden çıkamayınca kral ülkenin en akıllı insanlarının huzuruna gelmesini ve üç heykeldeki bu farkı bulmalarının istedi. Gel gör ki bu da işe yaramadı. Nerdeyse ülkedeki herkes heykelleri inceledi, ama hiç bir fark bulamadı. Kral neredeyse utancından kahrolacaktı.
En sonunda, yapılan haksızlıklara ve zulme itiraz ettiği için hapse atılanı bir genç olayı duyar duymaz saraya haber gönderdi ve bu bilmeceyi bulabileceğini söyledi. Bu haberi duyan Kral gencin hapisten çıkarılıp hemen huzuruna getirilmesini emretti.
Dost Dediğin
Hükümdarın huzuruna getirilen genç, bu üç heykeli dikkatle inceledi. Bu üç heykelin de sağ kulak ortasında küçük birer delik olduğunu hemen fark etti. Sonra bu küçük deliklere ince altın bir tel soktu. Birinci heykelde altın tel, heykelin ağzından çıktı, ikincide altın tel heykelin kulağından çıkıyordu. Üçüncüde ise, altın tel heykelin içinde kalıyor, dışarı çıkmıyordu. Genç karşılaştığı bu durum karşısında biraz düşündükten sonra, krala dönüp şöyle dedi:
“Kralım, Devletlim bu bilmecenin cevabı açık bir kitap gibi karşımızda duruyor. Yeter ki, onu okumaya çalışalım. Gördüğümüz gibi bu heykellerin üçü de insanları temsil ediyor. Nasıl ki her insan birbirinden farklıysa bu üç heykel de dırbirbirinden farklı.”
“Birinci heykel, dostlarından duyduğunu tabir yerindeyse yemeden içmeden hemen dışarı fırlayıp başkalarına anlatan dedikoducu insanları temsil ediyor. İkinci heykel, söylenenler bir kulağında girip ötekinden çıkan sorumsuz insanları anlatıyor. Üçüncü heykel ise duyduklarını kendisine saklayan , sır tutabilen ve ona göre davranan gerçek dostu, dürüst kimseleri temsil ediyor.”
“Kralım, devletlim bu özellikleri göz önünde bulundurarak heykellerin değerine karar veriniz. Aynı şekilde dostlarınızın da en iyisini seçebilirsiniz. Bu heykelleri insan olarak kabul edersek kendinize dost, sırdaş olarak kimi seçerdiniz? He duyduğunu başkalarına yetiştiren, dedikodu yapanı mı, sözlerinize sabun köpüğü kadar değer vermeyeni mi, yoksa sözlerinizi güvenilir biçimde saklayanı mı?” Karar sizin kralım.
Peki siz olsanız hangisini tercih ederdiniz?
Henüz yorum yapılmamış.