Anneye Saygı

Anneye Saygı, bizler Türkler olarak büyüklerimize olan saygımız kültürümüzün bir parçasıdır. Annelerimize olan saygımız ise tarifi mümkün olmayan bir sevgi ile gönüllerimizdedir. Eski Türklerde kadına verilen değer çok fazladır. Eski dönemlerde diğer toplumlarda kadın aşağılanan, hor görülen, uğursuz bir insan muamelesi görürken, cahiliye dönemi Arap toplumlarında kadın lanet bir varlık gibi gösterilirken, ortaçağ Avrupa’nın da kadın cinsel objeden ötesi olmazken eski Türklerde kadın yeri geldiğinde obasının başında da olur, yeri geldiğinde savaş meydanlarında olurdu. Tüm toplumu ilgilendiren toylarda kadınlarda söz sahibi idi. Kadın ana sıfatı ile kutsal olarak görülür, her daim baş tacı yapılırdı.

Dinimizde kadına, onun haklarına büyük önem verir. Dinimizde anneye saygı, kadının kutsallığı her zaman söylenir. Anne şefkatin, merhametin kaynağıdır. Bir insanın doğup büyümesinde, emeği en çok olan kişi hiç kuşkusuz annelerimizdir.

(Peygamberimiz ve Anne)Peygamberimize insanlar içinde iyilik etmeye en layık kişi kim diye sorulduğunda, efendimiz ,üç defa anne dördüncü de ise baba demiştir. Bu hadis bile anneye verilen değerin ne denli büyük olduğunu gösterir.

Annelerin çocuklarına emekleri çoktur. Nice geceler uykusuz kalmışlar, hasta bile olsalar çocuklarının karnını doyurmuş, her türlü cefayı çekmiş, onların yerine ölümü dahi göze almışlardır. Bu durumu lokman süresi 3114 ile açıklamak mümkündür. (Anneye saygı ayet)

Biz insana annesine, babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu her gün biraz daha güçsüz düşürerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl kadar sürer.(lokman süresi 3114)

Nasıl anne ve babalarımız bizleri şefkat ve merhametle bizleri büyüttülerse bizlerde onlar yaşlandığında of bile demeden onlara yardımcı olmalıyız.

Anneler Günü bu nedenle önemli bir gündür. Dikkat çekme acısından önemlidir. Anne saygısı ise saygıların en büyüğüdür.