Değerler Eğitimi

Fahrettin Paşa ve Medine Müdafası

Fahrettin Paşa ve Medine Müdafası

    Osmanlı devletinin son zamanlarında 1914-1916 yıllarında Hicaz, Kudüs ve Medine gibi kutsal topraklarda Osmanlı askerleri vardı. Osmanlı devleti hiçbir zaman bu kutsal topraklara benim tapulu malım gözüyle bakmadı. Bu kutsal toprakların emanetçisi ve hizmetkarı olarak gördü kendisini.
  İşte bu düsturla Osmanlı devleti bu kutsal topraklardan Medine’ye Ömer Fahrettin Paşa’yı gönderdi. Ömer
Fahrettin Paşa Medine’yi savunmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Ancak bugün olduğu gibi dünde İngiltere dünya üzerinde karışıklık çıkartma rolünü gerçekleştiriyordu. İngiltere 1916 yılında bölgedeki Arap kabilelerini size
ülke kuracağız, bağımsız olmanıza yardımcı olacağız, şu kadar altın ve para vereceğiz diyerek İngilizler bazı Arap kabilelerini Osmanlıya karşı kışkırttılar. Maddi olarak o kadar büyük bir destek aldılar ki Araplar ayaklandılar. Şerif Hüseyin çevresinde birleşen bazı Arap aşiretler İngilizlerin desteğiyle Osmanlıya karşı ayaklandılar. Tabi ki burada
şunu da belirtmek gerekir. Bölgedeki büyük aşiretler ayaklanmaya, isyana destek vermedi ancak yine de çok sayıda katılım oldu. Hatta o zaman Hindistan Müslümanları Kuzey Afrika’daki Âlimler, liderler ve Arap dünyası Şerif Hüseyin’i ve isyankâr Arap kabilelerini ihanetle suçladılar. Ancak bir kere İngilizler bir kısım Arap aşiretlerini satın almıştı. Amaç belliydi. Osmanlı ortadan kaldırılmalıydı. İçten bir düşman olan Şerif Hüseyin beklenmeyen bir düşmandı. Kanal harekâtı başladı. İsyancılar İngilizlerden aldıkları destekle 1916’da Medine’ye saldırdılar. İngiliz güdümüzdeki bu isyancılar Cidde, Mekke, Taif gibi yerleri işgal ettiler. 1916’da Fahrettin Paşanın savunduğu Medine
dışındaki birçok yer işgal altındaydı ve Medine de kuşatma altındaydı. 17 Temmuz 1916’da ordu komutanlığına terfii eden Fahrettin Paşa komuta ettiği Hicaz Seferi kuvvetleriyle Medine kuşatmasını püskürttü.
   İngilizler o kadar çok ümit bağlamışlardı ki isyancı Araplara, sayıca da çok üstünlerdi ancak bozguna uğramaktan kurtulamadılar. Fahrettin Paşa bu kuşatmaya karşı bir fiil katılmıştır. Çöl Kaplanı Ömer Fahrettin Paşa elinde bulunan çok kısıtlı imkânlarla Medine’yi 2 yıl 7 ay müdafaa etmişti.  (Silah yok. Hiçbir şey gelmiyordu.)
    O dönem Osmanlı için çok zordu çünkü aynı anda Filistin ve Hicazı savunacak gücü yoktu. Kudüs’ü kurtarmak için Medine’deki kuvvetlerin Filistin’e kaydırılmasına kara verildi. Yıllardan 1918’e gelindi.

Fahrettin Paşa

Bu tarihte Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı ve bu anlaşmada çıkan kararnamede Medine’nin İngilizlere verilmesi isteniyordu. Bu kararnameyi duyan Fahrettin Paşa kulaklarına inanamadı.
Medine’nin boşaltılması gerekiyordu. Bunu askerlerine nasıl bildirecekti (ve ingilizlere verilmesini). Bunun üzerine Fahrettin Paşa Cemal Paşaya bir telgraf çeker ve “ Bu Mukaddes Şehri, Peygamberimiz (s.a.v.)’in Ravza-ı Mutahharasını son dakikaya kadar muhafaza ederek, ecdadımızın Medine’ye yerleştirmiş oldukları bayrağımızın bana kaldırtılmamasını Kemal-i Hürmetle istirham ederim”(Bunu benden istemeyin). En azından Medine’nin savunulması için bir alay asker verilmesini istedi. Enver Paşaya bu durum bildirildi. Enver Paşa bunu kabul etti. Böylece Medine boşaltılmayacak ve sonsuza dek savunulacaktı.
Fahrettin Paşa Mondros ile Hicaz’ın kısmen boşaltılmasına karar verilmesi sonrasında yağma ihtimalden dolayı Medine’de Peygamberimizin (s.a.v.)’in kabrinde bulunan bütün emanetlerin İstanbul’a nakledilmesini teklif etti. Çünkü İstanbul ile Medine arasındaki irtibatı sağlayan demir yolu yağmacıların eline geçiyordu. Bu kutsal
emanetler yağmacıların eline geçmeden Anadolu’ya götürülmeliydi. Bu teklif kabul edildi ve bir komisyon oluşturuldu. Bu tarihi ve paha biçilemeyecek mukaddes emanetler 2000 askerin koruması altında titizlikle İstanbul’a
getirildi. Eğer bu kutsal emanetler yağmacıların eline geçseydi ya yok olacak ya da İngilizlerin sarayında sergilenecekti. Fahrettin Paşa elinde kalan az sayıda kuvvetleriyle Medine’yi müdafaa ’ya devam etti. Ancak gün geçtikçe kuşatma arttı.(İngiliz ve İngilizlerin satın aldığı aşiretler tarafından)
     Kuşatma arttıkça artık hiçbir yerden de yardım gelmez oldu. Açlık arttı. Hastalıklar başladı. Su ve hurmadan başka yiyecek kalmadı aynı zamanda su ve hurmada tükenmeye başladı. Bir de baktılar ki gökyüzünde yağmur gibi çekirge sürüsü Medine’ye yağdı. Çekirgeler bir ikramdı. Çekirgeleri yiyerek Medine savunulmaya çalışıldı. Fahrettin Paşa ve arkadaşlarının bu mücadelesi ülkemizin milli mücadelesine bir ilham kaynağı olmuştur.
      Osmanlının daha az zarar görmesi ve İngilizlerin İstanbul’u boşaltması için Medine’yi bırakmak, teslim etmek zorunda kaldı, Fahrettin Paşa 1919’da tutuklanıyor. 1921’de serbest kalıyor ve Sakarya Savaşına katılıyor. 1948’de vefat ediyor.
Çöl Kaplanı Fahrettin Paşanın şahsında ona ve tüm şehit ve gazilerimize Allah’tan rahmet
diliyorum. Maalesef bu ve buna benzer birçok olay ve kahramanlarımızdan ders kitaplarında bahsedilmez.

                

fahrettin paşa hayatı

 

 
 
 
AFİŞİ 2300 X 3500 Çözünürlükte

Facebook’tan takip edin

Cumhuriyet Döneminde Çıkan Edebiyat Dergileri

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.